YA RAB, ey öçler Allahı,
Ey öçler Allahı, nurunu saç.
2. Ey yerin hâkimi, kalk;
Mağrur olanların cezalarını ver.
3. Ya RAB, ne vakte kadar kötüler,
Ne vakte kadar kötüler sevinçle coşacaklar?
4. Boş sözler edip küstahça söylemekteler;
Fesat işliyenler hep övünmekteler.
5. Ya RAB, senin kavmını parçalıyorlar,
Ve mirasını alçaltmaktalar.
6. Dul kadını ve garibi öldürüyorlar,
Ve öksüzleri öldürmekteler.
7. Ve diyorlar: RAB görmez,
Ve Yakubun Allahı anlamaz.
8. Ey sizler, kavm arasındaki budalalar, anlayın;
Ve ey ahmaklar, ne vakit akıllanacaksınız?
9. Kulağı yaratan işitmez mi?
Gözü yapan görmez mi?
10. İnsana ilim öğreten,
Milletleri tedip eden, tekdir etmez mi?
11. RAB insanın düşünceleri
Boş olduğunu bilir.
12. Ne mutludur, ya RAB, tedip ettiğin,
Ve kendisine şeriatinden öğrettiğin adam;
13. Ta ki, kötüler için çukur kazılıncıya kadar,
Şer günlerinden ona rahat veresin.
14. Çünkü RAB kavmını kendisinden atmıyacak,
Ve mirasını bırakmıyacaktır.
15. Çünkü hüküm adalete dönecektir;
Ve hep doğru yürekliler onun ardınca gideceklerdir.
16. Benim için şerirlere karşı kim kalkacak?
Benim için fesat işliyenlere karşı kim duracak?
17. Eğer RAB yardımcım olmasaydı,
Canım hemen sükût diyarında otururdu.
18. Ayağım kayıyor, dediğim zaman,
Ya RAB, inayetin beni tuttu.
19. İçimde kaygıların çokluğunda,
Senin tesellilerin canımı ferahlandırıyor.
20. Kanun ile kötülük eden fesat kürsüsü,
Seninle birleşir mi?
21. Salihin canına karşı toplanıyorlar,
Ve suçsuz kanı mahkûm ediyorlar.
22. Fakat RAB benim için yüksek kule,
Ve Allahım sığındığım yerin kayası oldu.
23. Ve fesatlarını onlara döndürdü,
Ve kendi şerlerile onları kesip atacaktır;
Allahımız RAB onları kesip atacaktır.